25 Eylül 2016 Pazar

Denizli LGBTİ Aileleri Grubu Yeni Dönemine Başladı

Yaz ayları boyunca devam eden toplantılarımız bu hafta da gerçekleşti. Yaklaşık 20 kişilik bir katılımla gerçekleşen toplantımıza tanımlama ve kendimizi tanıtarak başladık.
Yeni katılan arkadaşlarımız olduğu için toplantılarımızın amacından, etkinliklerimizden, aile grubumuzdan, açılım ve yardımlaşmalarımızdan bahsettik.
Bir trans arkadaşımız açılımı sonrasında sağlık çalışanı bir akrabalarının transfobik açıklamaları yüzünden ailesinin kendisine tavır aldığından bahsetti. Oluşumumuz olarak kendisi ile bu konu hakkında ortak bir yol izleme kararı aldık.
Oluşumumuzun en güzel yanlarından biri olan "yardımlaşma" hareketimizde son hızıyla devam ediyor. Trans erkek arkadaşımız Sacit, göğüs ameliyatı sonrasında diğer trans erkek arkadaşlara elinde bulunan göğüs binderlerini hediye etti.
Yeni bir dönem başlıyor artık. Oluşum olarak tüm etkinlik fikirlerine açık olduğumuzu belirtiyoruz. Her cuma, saat 20.00'de Always Kafe'de buluşalım!



3 Eylül 2016 Cumartesi

Haftalık Toplantı Raporu

Bu haftaki toplantımızda her zaman olduğu gibi cinsel kimlik tanımlamaları yapıldı,isteğe bağlı olarak kişiler kendini tanıttı.Konuşma sırası bir annemize geldiğinde, oğlunun eşcinsel olduğunu öğreneli bir yıla yakın bir zaman olduğunu ,neden benim oğlum neden biz diyerek sorguladığını anlattı.Kabullenmek çok zor ama hiçbir şey çocuğumdan daha önemli değil, hayat devam ediyor,buradaki herkesi çok seviyorum, hepiniz benim çocuğumsunuz diyerek sözlerini bitirdi.Böyle manevi desteğini esirgemeyen aileler bizi çok mutlu ediyor .
Geçen hafta annesine açılan trans erkek Kuzey arkadaşımızı dinledik.Annesiyle arasının iyi olduğunu ama ufak tefek tereddütlerinin olduğunu yine de üzerinden büyük bir yük kalktığını söyledi .
Gelelim toplantımızın yeni konuğuna ..Aramıza İranlı bir arkadaşımız katıldı.Ailesiyle sorunları var.Baba biraz sert ve tutucu bir adammış.abisinin ise devletle çok güçlü bağlantıları varmış.Çocuğun eşcinsel olduğu öğrenildiğinde çok büyük tepkiler vermişler ve sonra da biriyle nişanlamak istemişler o da çaresiz kalıp Türkiye ‘ye gelmiş.Burada da kendini güvende hissetmiyor,gerçekten de öldürülme riski var ailesi tarafından.ölüm korkusu halüsinasyon görmesine dahi sebep oluyor.Sürekli birinin onu izlediğini düşünüyor ve gözyaşlarını tutamıyor.Arkadaşlarımız ve annemiz ona yalnız olmadığını, ellerinden geldiği kadar yardımcı olabileceklerini söyleyerek destek oluyorlar.
O'nun yüzüne bir kere baksanız gözlerindeki korku ve endişeyi görmenize yeter..Nedir bu baskı değer mi çocuğunuza bu kadar stres yaşattığınıza?Bırakın biz de her genç gibi sadece dersten kaldığımıza,sevgilimizin bizi terk etmesine, işsiz kalmamıza üzülelim.Bırakın yeni dertler edinelim.En güvendiğimiz,kişiliğimizin oluşmasında emeği geçen ailelerimiz için söylüyorum bunları .Çocukken düştüğümüzde dizimiz kanadı diye canınız acırdı ,şimdi ruhumuz kanıyor neden yoksunuz?
Kimseye zararı olmayan bir insanın suç işlemiş gibi gözyaşı dökmesi kadar saçma bir şey yok bu hayatta.Aksine zarar verenler zil takıp oynarken..Tek istediğimiz saygı ve empati yapmanız.Örfünüz ,adetiniz ,etrafınızda söylenenler bir insanın hayatından daha değerliyse ,hepimiz ölmeyi hak etmişizdir zaten.